Friday, December 26, 2008

bekirkeklik-1907.tr.gg

site haberleri

Yapım Aşamasındadır...
KAYSERİ SERBEST BÖLGEDE İSTİHDAM ARTTI
BEKİR KEKLİK tarih 14.11.2010, 13:50 (UTC)
 Türkiye´de bulunan 19 serbest bölgede Eylül ayı itibarıyla 48 bin 91 kişi istihdam edildi. En çok istihdam toplam istihdamın yüzde 32´sini kapsayan Ege Serbest Bölgesi´nde yaşandı. 19 serbest bölgenin 12´sinde istihdam artışı sağlanırken diğer 7 bölgenin istihdamında azalış meydana geldi. En çok istihdam artışı geçen yılın Eylül ayına göre yüzde 57 artış gösteren Samsun Serbest Bölgesi oldu. Rize Serbest Bölgesi´nde yeni istihdam olmadı.

ANKA´nın Dış Ticaret Müsteşarlığı verilerinden yaptığı hesaplamalara göre, Türkiye´de bulunan 19 serbest bölgede geçen yılın Eylül ayı itibariyle istihdam edilen 44 bin 863 kişi yüzde 7.2 artarak bu yılın Eylül ayı itibariyle 48 bin 91 kişiye yükseldi. İstihdam edilenlerin yüzde 32´si Ege Serbest Bölgesi´nde, yüzde 14´ü Bursa Serbest Bölgesi´nde, yüzde 14´ünün Mersin Serbest Bölgesi´nde bulundu.

-7 BÖLGEDE İSTİHDAM AZALDI, 12 BÖLGEDE ARTTI-

Türkiye´de bulunan 19 serbest bölgenin 12´sinde istihdam artışı yaşanırken diğer 7 bölgenin istihdamında azalış meydana geldi. Ege Serbest Bölgesi´nde geçen yılın Eylül ayı itibarıyla istihdam edilen 13 bin 840 kişi bu yılın aynı dönemine göre yüzde 24.5 artarak 17 bin 237´ye yükseldi. Bursa Serbest Bölgesi´nde yüzde 2´lik, Avrupa Serbest Bölgesi´nde yüzde 2.1, TÜBİTAK-MAM Tek. Serbest Bölgesi´nde yüzde 27.2, Kayseri´de 20.7, İstanbul Trakya´da 20.8, Adana Yumurtalık´ta yüzde 5, Gaziantep´te yüzde 5, Samsun´da yüzde 57, Trabzon´da 8, Denizli´de 21 ve Mardin´de yüzde 13´lük istihdam artışı yaşandı.

Geçen yılın söz konusu döneminde Rize Serbest Bölgesi´nde 13 kişi istihdam edilirken Eylül ayı itibarıyla hiç istihdam edilen olmadı. Serbest Bölgeler içinde en büyük ikinci istihdam azalışını anılan dönemde yüzde 24.3 ile İstanbul Atatürk Havalimanı Serbest Bölgesi´nde görüldü. Bölgedeki istihdam bin 274´den 964´e geriledi.
 

ÇİĞ ETTE ŞİZOFREN TEHLİKESİ
BEKİR KEKLİK tarih 14.11.2010, 13:49 (UTC)
 Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdullah İnci, uyardı.
Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdullah İnci, çiğ etle temas edilmesi sırasında ya da çiğ etin yenilmesiyle vücuda giren ´toxoplasma gondiinin´, merkezi sinir sistemine yerleşebilen bir parazit olduğunu belirterek, ´Son yıllarda yapılan çalışmalarda, şizofreninin ortaya çıkışında toxoplasmosisin rolü bilimsel olarak ispatlanmıştır´ dedi.

İnci, kurban kesimi ile meşgul olan kişilerin ve kurban etlerini iyi pişmemiş olarak tüketenlerin büyük tehlike altında olduklarını söyledi.

Çiğ etle temas edilmesi sırasında ya da çiğ etin yenilmesiyle bulaşan toxoplasmosisin merkezi sinir sistemine yerleşebilen bir parazit olduğunu belirten İnci, şu bilgileri verdi:

´Halk arasında düşüklerin nedeni olarak da bilinen bu parazit, insan dahil bütün memeli hayvanlar ve kanatlılarda görülebilir. Hastalık etkeni parazit, vücuttaki bütün hücrelere girebilir, eritrositler hariç bütün hücrelere yerleşebilir. Tercihen de sinir hücrelerinde bulunurlar. Merkezi sinir sisteminin ağır şekilde etkilenmesine yol açan bu patojen, son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar da göstermiştir ki, insanlardaki bazı sinirsel hastalıkların etiyolojisinde de yer almaktadır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda, şizofreninin etiyolojisinde, toxoplasmosisin rolü bilimsel olarak ispatlanmıştır.´

- ÇİĞ KÖFTEYE DİKKAT-

Şizofrenik bir karakter sergileyen bireylerde ´toxoplasmosis´ yönünden pozitif olma ihtimalinin çok yüksek olduğunu vurgulayan İnci, ´Bireysel şizofreninin toplumsal boyuttaki tehlikesi de gözardı edilmemelidir. Bu nedenle, Anadolu´da geleneksel olarak tüketilen çiğ köftenin çağdaş ve bilimsel beslenmedeki yerinin sorgulanması gerektiğine inanıyor ve çağdaş Türk toplumunun beslenmesinin de çağdaş olması gerektiğini düşünüyorum. Gelişmişlik seviyesine bilgi ve bilimin ışığında ulaşmış toplumlarda olduğu gibi, bizim toplumumuzda da bu tür yanlışlardan vazgeçilmesi gerekir´ diye konuştu.

- ´İNSANLARDAKİ YAYGINLIĞI YÜZDE 60´-

Prof. Dr. Abdullah İnci, yapılan bilimsel araştırmalara göre, geviş getiren hayvanlarda gizli toxoplasma enfeksiyonuna oldukça sık rastlanıldığını ve Türkiye´de etleri çok tüketilen bu hayvanlarda (koyunlarda) seropozitiflik oranının yüzde 50´lere yakın olduğunu belirtti.

Türkiye´de doğurma yaşındaki kadınlarda bu oranın ortalama yüzde 37 olduğuna dikkati çeken İnci, ´İnsanlarda yapılan genel taramalarda ise pozitiflik oranı yüzde 10-48 arasında değişmektedir. Türkiye´nin bazı bölgelerinde toxoplasmosisin insanlardaki yaygınlığı ise yüzde 60´ların üzerindedir´ dedi.

Toxoplasmosisin bugün Türk toplumunun önündeki en büyük "paraziter zoonozlardan" birisi olduğunu vurgulayan İnci, şu bilgileri verdi:

´Bu, Türk toplumunun kaderi değildir. Bu değiştirilebilir, düşürülebilir hatta tümüyle problem olmaktan çıkarılabilir. Çünkü bu sorun, bireysel beslenme ve yeme alışkanlıklarıyla ilgilidir. Bunlara bir disiplin getirilebilirse bu enfeksiyon da bir problem olmaktan çıkabilir. Eti pişirerek yersek bu problem azalacaktır. Hayvansal ürünlerin çiğ olarak tüketilmesi doğru değildir. Paraziter zoonozlardan toxoplasmosisin insanlara bulaşmasında, bu beslenme alışkanlığı önemli bir tehlikedir.´

Kedilerin de toxoplasmosisin hem ara konağı hem de son konağı olduğunu dile getiren İnci, ´Anadolu´nun her yöresinde her evde bir kedi beslenir. Bu nedenle kedilerin sağlık durumlarının da kontrol altına alınması, bunların da toxoplasmosis yönünden incelenmesi ve karnelerinde bu durumun gösterilmesi çok önemlidir. Kediler dışkılarını genellikle toprağa saklarlar ama daha sonra yağmur ve kar sularıyla, rüzgarla bu dışkılar yeryüzüne çıkar ve etrafa yayılarak insanlara ve hayvanlara bulaşabilir´ diye konuştu.
 

KURBAN SATIŞ VE KESİM YERLERİ HAZIR
BEKİR KEKLİK tarih 13.11.2010, 19:15 (UTC)
 Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, her yıl olduğu gibi Kurban Bayramı öncesi tüm tedbirleri aldıklarını ve nöbetçi birimler ile vardiya usulü çalışacak ekiplerin koordinasyonunun yapıldığını söyledi.

Hisarcık Bölgesinde yen alan Merkez Camisinde Cuma namazı müteakip Hisarcık Halkı ile sohbet eden ve lokum ikramında bulunan Başkan Memduh Büyükkılıç, belediye olarak da ilçenin her bölgelerinde tüm tedbirlerin alındığını ve halkın rahat, temiz ve huzur içerisinde kurbanlarını kesebilecekleri ortamlar oluşturduklarını kaydetti. 4 ayrı yerde satış ve 14 ayrı bölgede kurban kesim yeri tespit edildiğini hatırlatan Başkan Memduh Büyükkılıç, özellikle bahçeli evi olanların bahçelerinde, apartman sakinlerinin bina bahçesinde, bağı olanların bağ evlerinde kurban kesebileceklerini ancak Kaymakamlıkta yapılan Kurban Kesim Komisyon Toplantısında ana cadde ve sokaklarda kurban kesilemeyeceği kararının alındığının altını çizdi.

Yeniköy Semti Altınoluk mevkisinde yer alan Kurban satış alanını gezen ve esnaflar ile sohbet ederek kurbanlık için yapılan pazarlıklara iştirak eden Başkan Memduh Büyükkılıç, kurban satış noktalarında her türlü sağlık ve çevre temizlik çalışmaların yerine getirildiğini ve bayram sonrası bu alanlarda deterjanlı ve ilaçlama çalışması yapılacağını sözlerine ekledi.
 

KURBAN BAYRAMINDA ET TÜKETİMİNE DİKKAT
BEKİR KEKLİK tarih 13.11.2010, 19:14 (UTC)
 Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastaneleri Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Oğuzhan, şeker, kalp damar ve tansiyon hastalarını Kurban Bayramında et tüketimi konusunda uyardı.

Şeker, kalp damar ve tansiyon hastalarının fazla miktarda kırmızı et tüketiminden, özellikle yağlı et tüketiminden uzak durmasını isteyen Prof. Dr. Oğuzhan, "Bu tür hastalar, kurban eti tüketirken mümkün olduğunca az et tüketmeli ve haşlama et tüketmeli"! dedi.

Prof. Dr. Oğuzhan, yaptığı açıklamada, Kurban Bayramında et tüketimi ile ilgili şu uyarılarda bulundu: “Şeker, kalp damar ve tansiyon hastaları, beslenmeye en çok dikkat etmesi gereken hastalık grubudur. Yanlış ve düzensiz beslenme bu hastalık grubunda ciddi tehlikeler doğurur. O yüzden biz doktorlar olarak Kurban Bayramında kırmızı et ve tatlı tüketimine dikkat edilmesini istemekteyiz. Çünkü hem kırmızı et, hem de şekerin fazla tüketimi, sadece şeker, kalp damar ve tansiyon hastalarında değil, normal insanlarda bile ciddi sağlık tehlikeleri doğurabilir. Kronik kalp hastalığı bulunan insanlarımıza hiç kırmızı et tüketmeyin demiyoruz. Bir süre dinlendirilmiş kurban etini dengeli tüketsinler. Az miktarda ve abartmadan. Mümkün olduğunca yağsız yerinden ve haşlama olarak. Sakatat ve kuyruk yağı tüketiminden uzak dursunlar. Bunun yanında bayram ziyaretlerinde kavurma ikramlarını geri çevirmesi bilsinler. Tatlılarda ise sütlü tatlıları tercih etsinler."

Prof. Dr. Oğuzhan, bayramlarda insanların ilaçlarını da ihmal ettiklerine dikkat çekerken, “Şeker, kalp damar ve tansiyon hastaları, bayram telaşına kapılıp, ilaçlarını hiçbir zaman ihmal etmemeli. İlaçlarını saatinde ve dozunda almalılar” dedi. Kurban bayramında et tüketiminin yanında kurban kesimine de dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Abdurrahman Oğuzhan, “Büyükbaş kurbanlıkların kesimi zordur ve efor gerektirir. Kişi hem şeker, kalp damar ya da tansiyon hastası, hem de aşırı heyecanlı ise, kurbanı kendisi kesmemeli. Çünkü bu durumda çok heyecanlanacak, kalbini zorlayacaktır. Bu kişilerin kesim sırasında kalp krizi geçirmemeleri için kurbanlarını başkasına kestirmeleri faydalarına olacaktır” diye konuştu.
 

BU BAYRAM AKPNİN İKTİDARDAKİ SON BAYRAMI
BEKİR KEKLİK tarih 13.11.2010, 19:13 (UTC)
  Milliyetçi Hareket Partisi Merkez yönetim kurulu üyesi Mustafa Eraslan, kurban bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınlandı� Mesajında tüm Kayseri halkının bayramını kutlayan Eraslan, bu bayram AKP�nin iktidardaki son bayramı olacak dedi.

MHP Merkez yönetim Kurulu üyesi Mustafa Eraslan, Kurban Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayınlayarak Kayseri halkının bayramını kutladı.

Eraslan, mesajında şu görüşlere yer verdi.

� Bir bayrama daha hemşehrilerimle birlikte giriyor olmaktan dolayı Allah�a şükrediyorum. Şükrederken de geçen yılki kurban bayramı ile bu bayram arasında ne değiştiğini her bir vatandaşımızın kendisine sormasını istiyorum. İktidar mensuplarının ifadesiyle geçen yıl kriz devam ediyordu, bu yıl bitti! Peki geçen yılki halkın alım gücü bu yıl arttı mı? Kriz bittiğine göre! alım gücünün artması lazım. Fakat hepimizin de gördüğü, ayan beyan ortada olan alım gücünün daha da azaldığıdır. İşçimiz, memurumuz, küçük esnafımız, yani toplumun büyük bir bölümü bayrama kurban kesemeyecek olmanın burukluğu ile girmektedir. Emeklilerimiz bayram harçlığı bekleyen torunlarına ne diyeceklerini düşünmektedir.

İktidar ise halkın gündeminden uzaktır. Hala suni gündemlerle asıl sorunların üzeri örtülmeye çalışılmaktadır. Dileğimiz ve temennimiz bu bayramın AKP�nin iktidardaki son bayramı olmasıdır. Çünkü ancak bu şekilde halkımız dinimizin gereklerini yerine getirerek ve Türk milletinin geleneklerine uyarak bayramı idrak edebilecektir. Bu tüm duygularla hemşehrilerimin kurban bayramını en içten dileklerimle kutlar sağlıklı ve huzurlu günler dilerim.
 

KAPINIZIN ÖNÜNE BİR AYAKKABI BIRAKIN
BEKİR KEKLİK tarih 13.11.2010, 19:12 (UTC)
  Kayseri Emniyet Müdürlüğü, bayram tatilinin büyük bölümünü evlerinde geçirmeyecek vatandaşların küçük tedbirler alarak hırsızlık olaylarının önüne geçebileceğini duyurdu. Tatile çıkacak kişilerin kapılarının önüne ayakkabı koyması yada evdeki odalardan birinin lambasını açık tutması söyleniyor.

Emniyet Müdürü Cuma Ali Aydın, bayramla birlikte tatile çıkacakları, "Kapınıza ya bir çift ayakkabı ya da evinizin bir lambasını açık bırakın" diyerek uyardı. "Tatile çıkacaklardan evdeki ışıklardan birini açık bırakmalarını istiyorum" diyen Aydın, bazı küçük tedbirlerin önemine işaret ederek, şöyle konuştu: "Evlerinin kapı ve pencerelerini iyice kapatmalarını, komşularına da tembih etmelerini istiyorum. Evlerinin yada kapılarının önlerinde mutlaka bir çift ayakkabı bulundurmalarını istiyorum. Çünkü evlerin büyük bölümü tatile çıkacaktır. Bu hırsızlar için bulunmaz bir fırsattır. Vatandaş tarafından alınacak bu basit yöntem ile bir nebze hırsızlığı önleyebiliriz. Bayramda çocuklarını şeker toplamak için gönderecek ailelerin mutlaka çocuklarının gittiği yeri bilmesini isteyen Cuma Ali Aydın, "Kayseri nin kayıp çocuklarla anılması bizi üzüyor ve çok rahatsız ediyor. Bu Kayserili hemşerilerimizi de rahatsız ediyor. Biz bu çocukların bulunması için her türlü gayreti gösteriyoruz. En ufak delilleri bile değerlendiriyoruz. Bu konuda gelen tüm ihbarları değerlendiriyoruz. Kişiler rüyalarında gördüklerini bize anlatıyor, biz o konuyu da değerlendiriyoruz. Bu konunun gündemde kalması ailelerine de büyük ızdırâp veriyor. Bunun bilinci içerisindeyiz. Şeker toplayacak çocukların aileleri, çocuklarının nereye ve nerelere gideceklerini bilsinler. Çocuklarını kontrol altında bulundurmalarında yarar var." uyarısında bulundu.
 

<- Geri  1 ...  61  62  63 64  65  66  67 ... 91Devam -> 
 
BİZDEN HABERLER

Copyright 2009-2024 bekirkeklik-1907.tr.gg İnternet Sitesi

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol