diniyayinlar
BERAT KANDİLİ | |
23 Haziran 2013 Pazar gününü Pazartesi gününe bağlayan ve Kameri aylardan Şaban ayının ondördüncü gününü onbeşinci gününe bağlayan geceBerat gecesidir. Berat gecesi ile ilgili olarak sevgili peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s) şöyle buyurmuşlardır: “Şaban ayının 15. gecesini ibadetle geçirin, gündüzünde de oruç tutun. Çünkü Yüce Allah, bu gece dünya semasına rahmetiyle tecelli eder ve “Yok mu tövbe eden, tövbesini kabul edeyim! Yok mu rızık isteyen, rızık vereyim! Yok mu şifa isteyen, şifa vereyim!.. Yok mu başka isteği olan ona da istediğini vereyim” diye rahmet nazarıyla bakar. Ramazan ayından önceki son kandil olan, günah, borç ve cezadan kurtulmak gibi anlamlara gelen berat, günahlardan arınmayı, yüce Allah’ın rahmet ve mağfiretine ulaşmayı ifade etmektedir. Berat Kandili, Müslümanların, sınırsız af ve merhamet sahibi Yüce Allah’a sığınarak günahlardan arınma, ilahi lütuf ve bereketlere erişebilme fırsatını yakalayabilecekleri müstesna zaman dilimlerinden birisidir. Bu tür gün ve geceler, dinî ve toplumsal hayatımızda ilahî af, mağfiret ve rahmet temennilerinin zirveye ulaşması, birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının da yoğun biçimde yaşanması gereken anlardır. Bu geceler, kulluk şuur ve bilinciyle kendimizle hesaplaştığımız, yüce Yaradan’ın rızası doğrultusunda hayatımıza yön vermeye karar verdiğimiz fırsat geceleridir. Böyle önemli ve mübarek bir gecenin feyz ve bereketinden faydalanmak için, akraba ve dostlarımızla tebrikleşmeli, fakir ve yoksullar görüp gözetilmeli günahlarımıza tövbe ve istiğfar ederek Rabbimize dua ve niyazda bulunmalıyız. İbadetlere yoğunlaşmalıyız. Kendimizi yaklaşan Ramazan ayına hazırlamalıyız. Bu geceyi ibadet ederek, Kur’an-ı Kerim okuyarak, dua ve istiğfar ederek ve özel ibadetlerimizle değerlendirelim. Sitemiz olarak; Tüm halkımızın kandillerini tebrik eder, bu vesile ile kandilin; Vatanımız, Milletimiz, İslam âlemi ve bütün insanlık için huzur ve barışa vesile olmasını Yüce Allah’tan niyaz ederiz. |
MİRAÇ KANDİLİ | |
05 Haziran 2013 Çarşambayı Perşembeye bağlayan gece, Peygamberimizi Cenab-ı Hak’kın yüksek huzuruna kabulü anlamına gelen kutlu Mirac gecesini bir kez daha idrak etmiş olacağız. Recep ayının 27. Gecesine rastlayan mirac kandilinin yaklaşık (Rumi-1392.) (Hicri 1435.) yıl dönümünü idrak ediyoruz.
Peygamberimiz, miraca götürülmeden önce çok sıkıntılı günler geçirmiştir. Mekke müşriklerinin baskısı artmış, yeni Müslüman olanlara işkence had safhaya çıkmış, peygamber efendimiz (a.s.) kısa aralıklarla amcası Ebu Talib’i, sonra da eşi Hz. Hatice’yi kaybetmişti. Bu sıkıntılı ortamda teselli ve hüznü paylaşması gerekenler, aksine hakarete varan baskılarını artırmışlardı. Taife gitmiş orada taşlanarak geri çevrilmiş, hüzün içinde Mekke’ye dönmüştü. Yüce Allah, işte böyle bir ortamda Habibini teselli etmek ve gayb âlemini göstermek için Peygamberimizi huzuruna davet etmiştir.
İSRA, Hz. Peygamber’in, hicretten bir buçuk sene evvel, Receb’in 27. gecesinde Mekke’de Mescidi Haram’dan alınarak, Burak denilen bir vasıta ile Kudüs’teki Mescidi Aksa’ya götürülmesidir. MİRAÇ ise bu kudsi yolculuğun Mescidi Aksa’dan itibaren Cebrail (as) in eşliğinde göklere ve Sidretül Münteha’ya kadar devam etmesidir.
Bu seyahat ve ulvi yolculuk, Allah Resulünden başka hiçbir Peygambere nasip olmamıştır. Kuran’da şöyle buyrulmuştur: “Kulunu bir gece, ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye Mescidi haramdan, çevresini bereketli kıldığımız Mescidi aksaya götüren Allah, bütün noksanlıktan uzaktır.”
Bu hadisenin bahsedildiği İsra suresinde şu mesajlar yer almaktadır: Allah’tan başkasına kulluk yapmayın, anne ve babanıza itaat edin, akraba ve ihtiyaç sahiplerine yardımda bulunun, israf ve savurganlıktan uzak durun, rızık endişesiyle çocukları öldürmeyin, zinaya yaklaşmayın, cana kıymayın, yetim malı yemeyin, ölçü ve tartıyı tam yapın, hakkında kesin bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme, yeryüzünde kibirlenerek yürümeyin.
Miraçta, peygamberimiz (as)’a ümmeti için; Allah’a şirk koşmadan ölenin cennete gireceği; Bakara suresinin son iki ayeti ve günde beş vakit namaz hediyesi verilmiştir. Miraç, Allah’ın sonsuzluğuna, büyüklüğüne ve birliğine yapılan en görkemli şahitliktir. Miraç’ı hatırlamak ve anmak, günde beş kez namaz ile kapısını çaldığımız Allah’ın sonsuz merhametine yeniden ulaşma dileğidir.
Sitemiz olarak; tüm İslam aleminin bu mübarek kandilini tebrik ediyoruz.
|
ÜÇ AYLAR VE REGAİB KANDİLİ | |
11 Mayıs 2013 Cumartesi günü Recep ayının birinci günü ve Üç Ayların başlangıcıdır. Üç aylar; Recep, Şaban, Ramazan ayı içerisinde olan feyizli ve bereketli bir maneviyat mevsimidir. Bu aylar dini duygularımızın yoğunluk kazandığı, merhamet, şefkat, yardımlaşma ve dayanışma hislerimizin doruk noktaya ulaştığı, bir zamandır. Ayrıca; hatalarımızdan ve günahlarımızdan temizlenmek, hayırlı ve yararlı işleri daha da fazlalaştırmak için bir fırsat dilimidir. Kandiller geçidi olarak adlandırılan, içinde Regaip, Miraç, Berat ve Kadir Gecesi gibi geceleri bulunduran üç aylar; kendimizi denetleme ve değerlendirmenin, bir insan olarak ilahi kudret karşısında aczi yetimizin bilincinde olarak, taat, ibadet ve şükürlerimizi artırmanın, bir kere daha geçmişimizin muhasebesini yapıp geleceğe hazırlıklı olmanın bir vesilesidir. 16 Mayıs 2013 Perşembe gününü 17 Mayıs 2013 Cuma gününe bağlayan gece ( Recep ayının ilk cuma gecesi Regaib Kandili’dir.) Regaib, elde edilmesi arzu edilen değerler demektir. Bu mübarek gece, Yüce Allah kullarına bol bol rahmet ve mağfirette bulunduğu için bu adı almıştır. Milletimizin “ kandil” olarak adlandırdığı bu geceler, gönül evlerimizi aydınlatan ışıklardır. Tarihimizde Osmanlı padişahı II. Selim döneminde (1566–1574) camiler aydınlatılıp minarelerde kandiller yakılarak kutlandığı için bu gecelere kandil denilmiştir. Regaibin diğer kandillerden farklı oluşu, hem Recep ayında bulunması hem de cuma gecesi olmasındandır. Regaip kandili hakkında Peygamberimizden bazı tavsiyeler söz konusudur. Şöyle ki : “Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Recep ayı girdiği zaman “ Allah'ım, Recep ve Şabanı bize mübarek eyle ve bizi Ramazana kavuştur ve onu da bize mübarek eyle.” diye dua etmiştir. Sevgili Peygamberimizin bu aylara girildiğinde yaptığı gibi bizlerde Rabbimize dua etmeli ve bu manevi iklimden mahrum kalmamalıyız. Sitemiz olarak; Üç ayların ve Regaib Kandilinin devletimize, milletimize, şehrimize, ülkemize, İslam âlemine ve tüm insanlığa huzur ve barış getirmesini Cenabı Allah'tan niyaz ederiz. |